KOSMA
Hicran kucaginda tuttugun sirdas,
Çaglamis, bulanmis, durulmus olsun,
Sözüne, sazina güven de yanas
Kulagi ezelden burulmus olsun.
Bos kafa gezdiren seyyahlar gibi
Keskülünün delik çikmasin
dibi,
Arifden anlasin, seçsin garibi,
Hakikat yolunda yorulmus olsun.
Taban tepmis olan gam kervaninda,
Dostunu konuklar tatli caninda,
Koçlar gibi duran pir meydaninda,
Aslanlar yurdunda kurulmus olsun.
Gel dese de bakma nâ-kes asina,
Bir firsat arar da kakar basina,
Dostun nâ-merd dehrin mihenk tasina,
Felâket pazarinda vurulmus olsun.
Duysun askin elindeki rebâbi,
Okunsun alninda çille kitabi,
Neyzen gibi günahinin hesabi,
Mezara girmeden sorulmus olsun.
Çemberlitas, 1908
Sözümona Efendim Sensin
Memleketi altüst edip yiktilar,
Bir takim pangodoz, efendim sensin!
Tasindilar, kasindilar, on üç yil
Basi, kiçi uyuz efendim sensin!
Alim, câhil,andavalli,külhanî,
Sözüm buradan öte, Malta yârâni,
Hepsi de birbirinden yabâni,
Domuz oglu domuz efendim sensin!
........... dedikleri boyali
Bir çakalmis,ilmi Turan masali,
Gelmemistir cihan cihan olali
Böyle bir zirtapoz efendim sensin!
Fikret,Cemil gitti, kim ne diyecek?
Bu da san'ât,bence hani yiyecek?
Donumuz yok götümüze giyecek
Alayimiz kokoz efendim sensin!
Kemigi ölçmeden doru tikar mi,
Zaloglu Rüstem'i çocuk yikar mi,
Sahin'le dünyada basa çikar mi,
Bu himbilca horoz? Efendim sensin!
O son imzâ bu lekeyi kapamaz,
Çingeneye filozofluk tapamaz,
Siyaset sirrini tursu yapamaz
Bu çatlak kavanoz, efendim sensin!
Vardir ki kerâmet pir sillesinde,
Dervislik taslarmis bos kellesinde,
Satilir mi Islâm mahallesinde
Sümüklü salyangoz? Efendim sensin!
Siçradikça sen bu daldan o dala,
Seni gören sanmaz saf bir budala,
Senin içindeki kin degil, hava,
Bir sisecik azoz, efendim sensin!
Ankara'nin cini seni çarpamaz,
Bir kemikle it agzini kapamaz.
Korkma sen yaz hiçbir seycik yapamaz,
Dinsizi aforoz efendim sensin!
Madam Miloviç'e bir doya doya
Sulanmisim gördüm, yüz degil kaya.
Hiyarlik etme, hiç doranir mi ya,
Kaymaga maydanoz? Efendim sensin!
On üç yil aç kaldim süründüm
fakir,
Hiç bir cem'iyyete olmadim esir,
Cebindeiken etti nâmini tâhkir,
Aldigin kaparoz efendim sensin!
Neyzen-i bî-zenim çok etme orsa,
Kaptansin civanim, belinde korsa,
Erler meydaninda eksigin varsa
Basinda bir hotoz efendim sensin!
Haydarpasa, 8 Ocak 1921
FANÜS-I HAYAL
Deli gönül kara, deniz dinlemez,
Adam olur, balik olur, kus olur,
Yerde, gökte, suda arar rizkini,
Serseri'nin dagarcigi bos olur.
Kedi olur, köpek olur, at olur,
Kizilirmak,Sakarya Firat olur,
Amazon'da, Nil'de bazan yat olur,
Sandal olur, vapur, mus olur.
Kanad açmis Mevlânâ'nin neyine,
Dalmis çikmis Bektâsi'nin meyine,
Asik midir cihânin her seyine,
Her mevsimde bir sevdaya dus olur.
Uryan girer matbuaâtin yurduna,
Masal okur kuzusuna kurduna,
Tel kirmadan rebâbin akorduna,
Ahenk eder sebabi bihus olur.
Dua etsin muharrirler sansüre,
Bonkör olan muavine, müdüre,
Mikroplar da tas çikarir Pastör'e
Avellerin basina baykus olur.
Ispermeçet-zâde oldu garibe,
Yazilari Ispanyol'a giribe,
Tutulmustur, Durgeun Esek, Sekib'e,
Hikmetini okutursa hos olur.
Mumcu-zâde çimdik atmis esege,
Pehlivan da katir almis yedege,
Yeni sahne o hirlayan köpege,
Kemik atsa çocukça host host olur.
Su kirpi'nin kürkü batsin gözüne,
Sinek üstü o bal gibi sözüne,
Mide bulandirdim desem yüzüne,
Durgun'lara deh demeden çüs olur.
Feylesof'u çagirmislar konaktan,
Pap'im çikmak istemezmis yataktan,
Madam Miloviç'i söyle uzaktan
Göstersem de aport dersem kos olur.
Küçük beyler köçek
gibi gezmezse,
Akibeti gençliginde sezmezse,
Çarhin binbir çenberinden geçmezse,
Baslarinda duygulari los olur.
Üç bes defa ayrilmistim rû'yada,
önlüm yine güzellerle sahbâda.
Ezberimde kalan su söz dünyada,
Çok vermeyin Neyzen'e sarhos olur.
Haydarpasa, 12 Ocak 1921
retour
|
SAHNE-î ÖMRÜMDEN
NEFS-î EMMAREYE HITABIM
Alemin bag-zârini .....eyim,
Sünbül ü verd ü nârini
....eyim,
Andelib-i nizârini ....eyim
Hâsili nev-baharini ....eyim.
Bana yoktur lüzumu gülseninin,
Seb-i tarik ü rûz-i rûseninin
Ne gulâminin ne de zenninin
Hepsinin tâ mezarini ....eyim!
Aglamam ben, ben erkegim erkek,
Hayli güçtür bana cefâ
etmek,
Minnet etmem bu ömre de felek,
Atini al, timarini ...eyim!
Güççedir bu fakiri aldatmak,
Yüzdürüp sonra kündeden atma,
Gözünü aç da sen bana bir
bak,
Ben senin i'tibarini ....eyim!
Sak-i mâh-rûyina ....ayim,
ülünün reng ü bûyuna
....ayim,
Mutribin hâyâ-hûyuna ....ayim,
Sâgar-i nesvedârini ....eyim!
Yok sâfâsi hezâr-i dem-gerinin,
Gül-sitanda sükûfe-i terinin,
Bezm-i sahbâ-yi rûh-perverinin,
Nesvesiyle hümarini ....eyim!
Felegin ugradimsa vartasina,
S.ayim agzinin ta ortasina,
Bunu yazsin cihan da hartasina,
Kita'at ü bihârini ...eyim!
Istanbul,Çukurçesme
/ 1901
ÇOK SÜKÜR
Deli gönül,neyi özler durursun?
Acinacak dostun,cânânin mi var?
Dünya yansa yoranin yok içinde,
Harab olmus evin,dûkkânin mi var?
Hatir,gönül bulamazsin birinde,
Dama dedi disisinde,erinde,
Vatan dedikleri yanin yerinde,
Insanliga hâlâ imânin mi var?
Nene yetmez senin su kuru kaval?
Pir askina durma çal,
Malta'daki kurnazlardan ibret al,
Paran mi var, bagin, bostanin mi var?
Sana giren çikan nedir, be dürzü?
Be Allah'in numunelik öküzü!
Ben mi yuttum on dört bin okka düzü,
Bekri Mustafa'dan fermanin mi var?
Ne uymazsin zamaneye be domuz?
Kirk senedir .....ne verdin omuz,
Nâzir olmus desem sana istakoz,
Reddedecek kiliç,kalkanin mi var?
Çünkü neden?Dalyanin yok,agin
yok,
Bir tek hamsi kizartacak yagin yok,
Ocagin yok,dalin yok,budagin yok.
Yoksa Gökalp gibi Turan'in mi var?
Uyanmadin gitti,daldin uykudan,
Sana ne be âlemdeki kaygudan?
Dem vurursun siyasetten duygudan,
Beynelmilel bir imtihanin mi var?
Feylesof'um dedi herif, pap çikti,
Nâzir oldu,saman satti sap çikti,
Reçetede surup yazdi, hap çikti,
Yutmayacak yoksa, âyânin mi var?
Ispermeçet-zâde,Kirpi, Pehlivan
Yanasmasi, o bayrakli kahraman.
Sadrâzamlar içinde en düztaban,
Imzacilar basi Mervan'in mi var?
Çal nayini, ferahnâkte ver karar,
...n nâzir, ..... larin müstesar,
Kumda oyna çöp batmasin âsikâr
Düsünecek senin zamanin mi var?
Kendi cihaninda bak sen keyfine,
Kulak asma halkin hayfa-hayfine,
Tanburuna,kemanina, define
Sen de katil, neyde noksanin mi var?
Su kirk yildir senin daran alindi,
Suratina yüz bin kara çalindi,
Nasil olsa su bokluga dalindi
Neyzen'den de büyük isyânin mi
var?
Haydarpasa, 9 Ocak 1921
HAYATIMDA
Ne basim var ne kiçim var, be felek,
Tipka ....lerine çevirdin beni!
Kurtulmadim gitti anha minhâdan,
Su son siyasete çevirdin beni!
Saglikta mihnetle hasr û nesr oldum,
Ölen umudlara tenesir oldum,
Mezar taslariyla derdlesir oldum,
A'yân'da hey'ete çevirdin beni!
Mezhebimde haham, papz, hocalar
Orsa pupa yalpalayip bocalar,
Her gören bir âletini kurcalar
Pirsiz bir san'ata çevirdin beni!
Askin perisine attim sazdan ok,
Ta kalbime düstü, yalvardi pek çok.
Benden baska yarasini saran yok,
Sevdali gurbete çevirdin beni!
Sahika mi hiç bulut yürümez.
Kalemim de her nükteyi sürümez,
Hürmet eder herkes, lâkin el sürmez,
Kâbe'den sirkate çevirdin beni!
Kimim, neyim? Yok sirrimi bir bilen.
Ister yasa, ister öl, ister dilen.
Avrat pazarinda yanlis isleyen
Akrepsiz saate çevirdin beni!
Zügürtlükten her tarafim kanadi,
Iflas etti ....im, dibe kaynadi.
Basim baska kiçim baska oynadi,
.....ksiz sehvete çevirdin beni!
Ne ttan var, ne çatan, ne karisan,
O meyhâne, bu kerhâne Pötisan,
Erenlerin kapisinda dolasan
Neyzen adli ite çevirdin beni!
Haydarpasa, 15 Ocak 1921
|
FELEK
Yamansin her zaman aldattin beni,
Kâh düsürdün âhi kaldirdin
felek!
Mecnun'sun diyerek Leylâ pesinden,
Issiz vâdilere saldirdin felek!
Rehbersin dedin ben ise kördüm,
Elimle basima çok çorap ördüm,
Kendimi biraktim âlemi gördüm,
Hesapsiz günahlar aldirdin felek!
Sifadir dedin zehir tattirdin,
Gençligin okunu bosa attirdin,
Körlerin yurdunda ayna sattirdin,
Çikmaz sokaklara daldirdin felek!
Barismadi gönlüm merd ile zenle,
Ne bir is bilenle, ne bos gezenle,
Hicran kösesinde bozuk düzenle,
Neyzen'e her telden çaldirdin felek!
Sahrayicedid, 1913
CANAN
Sevdali aksamlar tekin degildir
Pek dolasma gönül virânesinde
Gururlu ünesler boyun egildir,
Saka yoktur askin efsânesinde.
Çok mutlu yildizlar çikti çigirdan,
Farki yoktur âsiklarin sigirdan
Önce dumanlari baslar agirdan,
Bir cezbeyim askin pervânesinde.
Ihtimal vermezsin, hem inanmazsin,
Atesler sarmistir, sen uyanmazsin,
Mestolduktan sonra artik yanmazsin
Gönlüm gib i himet peymânesinde.
Taptigin mihraplar çöker bir anda,
Her sey olmus bitmis ibi meydanda
Tutustu çeraglar,sevda devrânda
Yaniyorum sazin terânesinde.
Bir serseriym ki dur aman bilmem,
Kalbinden baska bir mekân bilmem,
Gök kandil olmusum, asumân bilmem
Bu mavi gözlerin meyhânesinde.
Karanlik zülfünü bir görmek
için,
Gök kanat oldum cin melek için,
Bana yeter artar bselik için,
Hâtira telleri dil sahânesinde.
Gönül rebâbinda olamaz düzen,
Askim bu yildizi yüzünden süzen,
Bulusuruz yarin geceye Neyzen
Cânânim kalbinde, gam lânesinde.
Istanbul, 1918
SEYRAN
Ölmüslerle urasilmaz demisler,
Hikmetini bize soran olmadi.
Bu bir rû'yâ alti bin yil görüldü,
Uyanip da daha yoran olmadi.
Bilirsin ya Adem nasil kovuldu?
Hem ilk oglu katolundu,boguldu.
Sanki çile çekmek için doguldu,
Bu belâya karsi duran olmadi.
Adem öldü, Idris itti, Nuh geldi.
Lût'un isi baska, Yusuf güzeldi.
Hangi dinle bu kârhane düzeldi.
Hangi sâhin mülkü viran olmadi?
Hangi kanun, nizâm kaldi temelli?
Dinli,dinsiz,feylesof,kelli felli,
Güvenip de bilgisine besbelli,
Alt tarafi karistiran olmadi.
Bir mecliste toplanmisti enbiyâ,
Hep erenler ululari,evliyâ,
Önde Bektâs ile pirim Mevlânâ,
Ben de gizli irdim, duyan olmadi.
Her nebiye bir veli sordu sual,
Uzamadi dedikodu, kil û kal,
Zannedersem dinliyordu Zûl-Celâl,
Içlerinde kadi yoran olmadi.
Musa Tur'a, Isâ hûra büründü,
Eyyub hasta, ya'kûb yasta öründü.
Hepsine de hicran eli süründü,
Halil gibi bir put kiran olmadi.
Yusuf yapmis, Misir'dayken saati,
Sapli,sapsiz, isler hâlâ san'ati,
Sordu Züleyhâ'ya nedir hikmeti,
Dedi: Senden sonra kuran olmadi.
Akil dedikleri bu yirtik yelken,
Hava bekler, kim rüzgâri çeken?
Sabahcilik,aksamcilik der iken,
Ayrilmaga vakit, zaman kalmadi.
Hak'kin birliginde yoktur sekkimiz,
Bize hazir her noktadan tekimiz.
Bekri Mustafa'yla kaldik ikimiz,
Çünkü bizden namli mihmân
kalmadi
Nuh gemiden vapura dedi peki,
Duman tüttü, atti yelken, küregi,
Haci Bektâs bulut gibi dedi ki:
Hangimizin isi duman olmadi?
Ali deyip bir noktaya gittiler,
Mevlânâ'nin Neyzen'ine yattiler,
Hepsi birden kalkip semâ ettiler,
Dediler ki: Böyle devrân olmadi.
Haydarpasa, 11 Ocak 1921
BILIR
Hakikat çikmazi su kahpe dünya,
Bu yoldan zararla dönenler bilir.
Bu yolun sirridir firsatla sevda,
Tutusup, parlayip sönenler bilir.
Aldana aldana ....ildi dinim,
Kalmadi düsmana, felege kinim,
Doruyu söylersem çarpar yeminim,
Bu ceni pusuya sinenler bilir.
Durma sor halini hastanin, sagin,
Tabii solacak gülleri bagin,
Hayatin içini kara topragin,
Üstünden altina inenler bilir.
Genisir ölçülmez hayâlin
çölü,
Karsimda her diri söylenen ölü,
Çok güçtür geçmesi
bu sakar gölü,
Dümensiz gemiye binenler bilir.
Bolu, 1921
|